19 Aralık 2012 Çarşamba

David Icke’ın gerçekleri medyanın işine gelmiyor


Mick Meaney, rinf.com
28 Ekim 2012

27 Ekim 2012 Cumartesi günü, kendi alanında bir ilk olarak David Icke, yirmi yıllık araştırmalarını 9 saatlik bir konferansla Londra, Wembley Arena’da büyük bir kalabalığa sundu.

Medya bu olaya çok az ilgi gösterirken, ilgi gösteren bazı gazeteciler ise gördüklerinden pek hoşlanmadılar.
Bizi zihinsel ve holografik bir hapishanede tutup kanımızı içen, başka boyutlardan sürüngen ilahlarla ilgili teorisi nedeniyle, Icke alaya alınacak çok kolay bir boy hedefi oluşturuyor. Doğrusu 90’lı yıllarda ilk kez noktaları birleştirmeye başladığı zaman, bu konuda ben de onunla dalga geçmiştim. Hatta kitaplarında yazdıklarını okumaya, konferanslarında anlattıklarını dinlemeye başladıktan sonra da açıklarını yakalamak için çok uğraştım...


Oysa bir delinin saçmaları ile karşılaşacağımı düşünürken, medya, hükümetler ve şirketlerin nasıl birbirleriyle bağlantılı olduğu, en üst seviyelerdeki yozlaşmışlığı ve elit soyun bizi nasıl kontrol ettiğine dair tartışılmayacak, son derece somut ve inandırıcı bilgilerle karşılaştm.

Denklemden sürüngenleri çıkarın, geriye son derece şaşırtıcı gerçekler kalıyor.

David Icke’ın her söylediğini kabul ediyor muyum, hayır. Peki ortaya çıkardığı, hayati önem taşıyan dağlar kadar önemli bilgilere inanıyor muyum? Kesinlikle evet.

Icke’ın araştırmalarına tek bir açıdan bakmak çok kolay. Bu birini suya atıp, sonra da bağırıyor diye ‘deli’ demeye benziyor. Bunu hepimiz yaptık, en kolay yol bu tabii. 

Bugün Independent Gazetesi’nin websitesindeki bir haber aynen bu doğrultudaydı. Wembley Arena’daki konferansa gelen bir gazeteci,  hem iki saat geç gelip, hem de konuşmanın sonuna kadar bile beklemediği halde, Icke’ın sunumundan sadece tek bir konuyu ele almış, evet, tahmin edilebileceği gibi; sürüngenleri...  

David Icke’ın konferanslarını veya DVD’lerini izleyenler bilirler, onun anlattıklarının belirli bir bölümü sürüngenlerin planını içerir, ama araştırmalarının hepsini temsil etmez.

Medyanın,  Icke’ı gözden düşürmek için kullandığı gümüş mermi ‘sürüngenler’, çünkü haydi artık biraz gerçeklerle yüzleşelim, ellerinde olan tek koz da o.

Gazetecilerin görevi nedir? Bilirsiniz, gerçekleri araştırınca bazen çok da rahat olmayan noktalara varırlar. Belki medyanın, Icke’ın araştırmalarının, dünyadışı sürüngenleri içermeyen % 90’ını da değerli bulmamasının nedeni budur... Belki de başkalarının kendileri hakkında düşüneceklerinden korkuyorlar, belki tembellik, kimbilir belki de sansür...

Sebep her ne olursa olsun, Icke’ın araştırmaları; şimdiki ve tarihteki yozlukları ifşa ediyor ve asıl şaşırtıcı olan da, zamanında kitaplarında yer alan, bugünü anlatan kehanetlerinin hepsinin doğru çıkıyor olması.

1990’larda çıkan kitaplarında, “Milenyumdan sonra kasırgaların güçleneceğini ve çok sıklaşacağı”nı yazmış,  hatta Meksika Körfezi ve New Orleans kasırgalarını da çok önceden bildirmişti.

1998’de, 11 Eylül Saldırısı’ndan 3 yıl önce kitabında şunları yazmıştı: “2012 yılına doğru geri sayım başladığı zaman, büyük korku yaratacak olaylar planlanıp yürürlüğe koyulacak”. Buna; batıya karşı Müslüman alemini kışkırtarak veya Çin’i kullanarak, küresel bir savaş çıkartmak da dahildi. 1999’da ise David Icke’ın kitaplarında şunlar yazılıydı: “2000 ve 2002 yılları arasında A.B.D. , büyük bir şehirde, büyük bir saldırıya uğrayacak”.

Gelecek konusundaki kehanetleri oldukça çarpıcı ve evet, bir sürü kanıt ile de destekleniyor...

Zamanımızın ünlü ‘Biri Bizi Gözetliyor’ tarzı devletin kanıtları olarak, RIPA ve CCTV sistemleri ile sürekli olarak her yeri kamera ile izleme yetkileri alan İngiliz hükümeti ile İngiltere, dünyanın en çok gözetlenen ülkesi haline geldi.

Icke’ın, Eylül 2000’de, Yeni Dünya Düzeni ile ilgili olarak yazmış olduğu makalenin başlığı şuydu: “Amerika’nın Savunmasının yeniden yapılanması: Yeni Bir Yüzyıl İçin Strateji, Kuvvetler ve  Kaynaklar.”

Ayrıca 2008’de çıkan, kendi deyimiyle ‘organize edilmiş’ ekonomik çöküşü de bildi.

Ve son olarak, durmadan anlatmaya çalıştığı üzere, ünlü sunucu Jimmy Saville’den başka nice politikacı ve yüksek bürokratın dahil olduğu ‘pedofil/sübyancı zinciri’  iddialarında da haklı çıktı.

Onu ister destekleyin, ister desteklemeyin, gerçekler ortada ve son yirmi yıldır David Icke dünyanın; bankerler, yozlaşmış politikacılar ve ona hizmet eden medya tarafından nasıl köleleştirilmiş olduğunu yılmadan anlatmaya çalışıyor.

Hepimize soruyorum, bu durumda ne yapmalıyız?

Mick Meaney,  sivil özgürlükler ve özel  hakların çiğnenmesine bir tepki olarak kurulmuş olan  RINF Alternative News,’un editörüdür. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Paylaşım