Bugün davidicke-turkce.blogspot.com'un yıldönümü...
Geçen yıl,
22 Kasım 2012’de açılan ‘David Icke Türkçe Blog’ bir yılını doldurdu. Bu
blogu açarken, sadece David Icke’ın verdiği bilgileri içermesi ve kendimizinki
de dahil, hiçbir yoruma yer verilmemesi kararı almıştık. Mümkün olduğu kadar,
uzun ve sıkıcı gelebilecek düz yazılardan kaçınmamız gerektiğinin de
bilincindeydik.
Bilindiği gibi David Icke’ın orijinal web sitesinde bile hergün, kendi verdiği
bilgileri içeren yazılar değil, kendi çalışmaları ile ilgili bilgiler, videolar
ve dünyanın çeşitli yerlerinden derlediği ‘gerçek haber’ler yer alıyor. David
makalelerini ise, sitesine abone olanlara gönderdiği bültenleri yoluyla
ulaştırıyor. Bu durumda blogu beslemek için bizim yapabileceğimiz tek şey de,
henüz Türkçe’ye çevrilmemiş olan ‘David Icke kitapları’ndan ve haftalık
bültenleri için yazdığı makalelerinden yararlanmak oldu.
Konudan, önce David Icke’ın kendisini haberdar etmeyi uygun gördük. David
için, bilginin kitlelere ulaşması herşeyden daha önemli olduğu için hiçbir
sorun çıkmadı. Blogda okuduğunuz yazılar, bazen yazının altında da belirtilmiş
olduğu gibi, çeşitli kitaplarından alıntılardan ve sitesine abone olanlara
gönderdiği bültenlerin çevirilerinden sağlandı. Bu arada, herzamanki yoğun
temposunda da olsa blogumuzu David de ziyaret edip teşekkür etti.
‘David Icke Türkçe blog’da, ne yazık ki David’in kendi web sayfasının hızını
yakalayamadık. David’in 3 tane uzun videosunun çevirisi hazır olmakla birlikte,
alt yazı hazırlanması zor olduğu ve uzun sürdüğü için, çok kaçınmış da olsak,
ne yazık ki kaçındığımıza yakalandık ve hep düz yazılara kaldık. Ancak yine de,
spiritüellikteki ‘yürekten gelen sese kulak verme’ önsezisi ile bunu
sürdürdük. İşin en hoş yanı, bizden kaynaklanan bütün bu olumsuzluklara rağmen
ortaya, okuyucunun ne kadar azimli ve sabırlı olduğu çıktı!
Blogda da okumuş olduğunuz gibi
David Icke, Mayıs 2013’de başlatmış olduğu bir kampanya ile dünyada bir
ilke imza attı ve sadece web sitesini izleyen, dünyanın her köşesinden
insanların büyük desteği ile, şirket medyasına karşı, 24 Kasım 2013’te,
İnternet üzerinden, sadece ‘halkın sesi’nin yayınlanacağı bir TV
ve Radyo kanalını faaliyete sokmak üzere neredeyse ‘imkansız’ olanı başardı!
Teknik profesyonel personel hariç, kendisi de dahil, herkesin gönüllü olarak
çalışacağı ‘Peopel’s Voice/Halkın Sesi’ TV ve Radyo kanalının yayını, Londra ve
Los Angeles’taki stüdyolardan yapılacak ve sadece ‘Halkın Sesi’ olacak.
Ayrıntıları David videosunda anlatıyor, ama sizlere blogda sunulacak olan
video, henüz altyazı çalışmaları aşamasında, ama zaten David’in, blogdaki
bu konuyla ilgili yazıları da yeterince açıklama içeriyor, dolayısıyla
ilgilenenler o yazılara tekrar bir göz atabilirler.
People’s Voice/Halkın Sesi adlı bu TV-Radyo kanalı İngilizce olduğu için, blog
okuyucusu doğal olarak fazla ilgi göstermiyor. Ancak gözden kaçan çok önemli
bir nokta var. Bu, global bir TV-Radyo Yayını ve dünyadaki bütün insanların
sesi olacak, dolayısıyla da bir dolu gönüllü sayesinde dil problemi aşılacak.
‘Halkın Sesi’, dünyanın çeşitli noktalarından ‘doğru’ haberleri dünyanın her
yerine ulaştıracağı gibi, dünyanın her yerinden insanları da dünyaya açacak,
ruhsal araştırmalar ve ‘uyanma’ konularıyla ilgili müzik yapan müzisyenleri,
yazarları, ressamları, film yapımcılarını, sanatçıları ve şirket
medyasının görmezden geldiği nice yeteneği, bütün dünyaya tanıtacak. Bu,
birçok gönüllünün sayesinde ve ayda bir kere,‘1 İngiliz Pound’u bağış
karşılığında ayakta tutulmaya çalışılan çok büyük bir organizasyon ve iyi
niyetini belli eden herkese açık.
Blog yöneticileri olarak bu potansiyeli sağlamayı gönlümüz çok istiyor,
ancak tabii ki bunun bir fizibilitesi var, dolayısıyla da öncelikli olan, bir
yılını doldurmuş olan blogumuzun hangi aşamada olduğuna dair bir
değerlendirilme yapılması. Bu değerlendirmeyi de, kısa bir süre sonra hep
birlikte yapmayı arzu ediyoruz. Onun için bizi izlemeye devam edin...
Çoğu kişinin David Icke’a sormak istediği kim bilir ne kadar çok soru vardır.
Buna biz de dahiliz, ancak Web sitesini bütün dünyadan en az 3 milyon kişinin
izlediği, dünya çapındaki bir gönüllü Radyo-TV Kanalı’nın organizasyonunun
başında olan, sürekli olarak kitaplar yazan, sitesine abone olanlar için
her hafta websitesinden makaleler ve bültenler yayınlayan David Icke’ın 7/24
çalıştığını düşünecek olursak, insanlara teke tek ulaşmasının imkansız olduğunu
görebiliriz. Bilindiği kadarıyla David, fazlasıyla kalabalıkların içinde
görünse de, yapı olarak hep kendi kabuğunda kalmayı tercih eden bir kişilik,
dolayısıyla her fırsatta da; “Bilgi orada, ona ulaşmak ve öğrenmek
mümkün, bu sadece bir seçim ve niyet meselesi.” diyor .
David Icke’ın sağladığı bütün bilgileri, elimizden geldiği kadar blogumuz
aracılığı ile aktarmaya, blog okuyucusunu da David Icke ile ilgili
gelişmelere mümkün olduğu kadar yakın tutmaya çalışıyoruz. Bu bağlamda sizlere,
David’in Türkçe’ye çevirmiş olduğumuz ‘İnsanoğlu artık Dizlerinin Üzerinden
Kalk, Aslan Artık Uyumuyor’ adlı yaklaşık 700 sayfalık, inanılmaz bilgiler
içeren kitabının basılma aşamasına girdiğini ve David Icke’a bir Türkiye sunumu
sağlamak için de çalışmalar içerisinde bulunduğumuz haberlerini verebiliriz.
Bugün blogumuz birinci yaşına girerken, henüz gönlümüzün istediği koşulları
yakalayamamış da olsak, bütün bu bilgileri bizimle paylaşırken öncelikle
göstermiş olduğunuz sabır ve hoşgörü için hepinize ‘Sonsuz Sevgi’
lerimizi ve teşekkürlerimizi sunuyoruz.
‘davidicke-turkce.blogspot.com’ekibi