24 Nisan 2014 Perşembe

Gerçek'in Titreşimleri - 34 - Futbol ve medya

David’in Eylül 2012’de yazmış olduğu makalesi;
Hep oyalama, hep insanların dikkatini başka yere saptırma taktikleri...

Bundan yıllar önce, bir futbol web sitesi için makale yazardım. Konu da genellikle ‘bir yaşam biçimi olarak futbol’ idi. Ben sporu, en azından dünyadaki insanlar üzerindeki etkisi açısından hayatın çok yoğun bir ifadesi olarak görürüm.

Dünyanın önde gelen Manchester United, Real Madrid ve Barcelona gibi futbol kulüpleri içersinde müthiş bir hiyerarşi vardır. Bunlar kitleler halinde insanları, maçların sonunda da mega paraları çeker. Oysa en altta kalan büyük çoğunluk kira ve maaş ödemek için büyük mücadele verir.

Profesyonel kulüpler, ‘futbol’ denen bu oyunu oynarlar, ama aralarındaki tek ortak payda maçtır... İşin aslına bakılırsa, farklı dünyalarda az sayıdaki bir grup ile çok sayıdaki bir grup faaliyet gösterir. Bir bütün olarak futbol da, spor da, hepimizin içinde olduğu veya ‘hayat’ dediğimiz oyun da, hepsi global ekonomik sistemin oluşturduğu büyük hologramın içindeki küçük hologramlardır. Yani futbol da; mega zengin grup ile yoksullukla mücadele eden insan kitleleri arasındaki ortak payda durumunda...

İngiltere ve Avrupa’da haftada 159.000 dolar kazanan futbolcular var, hatta bazılarının kazancı 318.000 doları bile bulur. Buna ürün reklamından aldıkları paralar dahil değildir. Örneğin Barcelona oyuncusu Lionel Messi’nin yıllık kazancının 48 milyon dolar olduğu belirlenmiştir.

11 Nisan 2014 Cuma

David'in amacı

David Icke’ın Web Sitesi’nden hayatı ve amacı hakkında:
29 Nisan 1952’de İngiltere, Leicester’da doğdum. Okul hayatım boyunca hep hayallere dalardım, hiçbir sınava girmedim ve 15 yaşında profesyonel futbolcu olmak üzere okulu bıraktım.
Futbol kariyerimin büyük bir bölümünü, daha sonra romatoid artirit/eklem iltihabı olarak teşhis edilmiş olan hastalıkla birlikte sürdürdüm. Son sezonda hergün tarifi imkansız ağrılar çekerken, bir sabah hiç kıpırdayamaz hale gelip de futbol hayatım sona erdiğinde tam 21 yaşındaydım.
Kitaplarımda anlattığım üzere, bir dizi inanılmaz ‘meta-fizik’ deneyimleri takiben rastlantılar beni gazetecilik, radyo ve televizyon muhabirliği, BBC’de spor sunuculuğu görevlerine getirdi, sonra da İngiltere Yeşiller Partisi’nin ulusal sözcüsü oldum. Bu deneyimler; medyanın ve politikanın, dünyada neler olup bittiğine dair ‘gerçek’ enformasyon açısından aslında ne kadar ilgisiz olduklarını görmemi sağladı.
Yirmiye yakın kitap yazdım, araştırmalar yapmak ve konferanslar vermek üzere elliden fazla ülke dolaştım. Dünyada neler olacağına dair ilk kitaplarımda anlatmış olduğum konular gittikçe daha fazla gerçekleşmeye başladıkça, çalışmalarıma olan ilgi patlama yaptı.
Bazen herşey çok umutsuz görünse bile, seçtiğinizi yolda yürümeyi sürdürüp hiç pes etmediğiniz takdirde, ayakta kalmayı başarıp istediğiniz noktaya ulaşabilirsiniz. Umarım bu konuda insanlar için bunun canlı bir örneği olabilmişimdir.
Bütün amacım ve çalışmalarım, insanlara gerçekte kim olduğumuz konusunda bilgi vermeye dayalı. Amacım, kendimiz için inşa etmiş olduğumuz zihinsel hapishanenin kapılarını açıp, özgürlüğün ışığına yürüyebilmemizi sağlamak...

İNSANOĞLU ARTIK DİZLERİNİN ÜZERİNDEN KALK, ASLAN ARTIK UYUMUYOR...



3 Nisan 2014 Perşembe

David Icke'ın başarılı tahminleri


Aşağıdaki, F.Tolan tarafından 24 Mart 2014’te düzenlenmiş olan yazı
“Neonnettle.com” adlı İnternet sitesinden alınmıştır:

David Icke’ın, spiritüel özellikleri ve araştırmaları ile noktaları birleştirerek önceden tahmin ettiği ve zaman içerisinde gerçekleşen 10 konu... Gerisini ise, bekleyip göreceğiz...
 
      1. Jimmy Savile olayı
David Icke, kurbanların ifşaatları ve araştırmalarıyla edindiği bilgiler çerçevesinde,  İngiltere’nin ünlü diskjokeyi Jimmy Savil’in çocuklarla cinsel ilişki, tecavüz ve hatta nekrofili/ölüsevicilik içeren incelikle işlenmiş sapıklıklarını yıllardır ifşa ediyordu. Yaptığı araştırmalarla,  Savil’in hastanede gönüllü çalışma paravanı ardında ölülere kolaylıkla erişim sağladığını, ‘elit’ tabaka için  küçük kızlar temin ettiğini, İngiliz Kraliyet Ailesi ile çok iyi ilişkiler içerisinde olduğunu, bu sayede de yıllardır dokunulmazlığı olduğunu anlatıyordu. Şimdi İngiltere, ünlü politikacıların çorap söküğü gibi birbirini izleyen ‘pedofili’ skandallarıyla sarsılıyor.
  
     2. 2012 okul katliamları
David Icke, ‘Satanist’ler hakkında yaptığı araştırmalar doğrultusunda,  Satanist ritüellerini içerdiği için 2012 yılında Amerika’daki çeşitli okullarda katliam olacağını da tahmin etti. Aurora sinemasında 12 kişi öldü, 58 kişi yaralandı. Oak Creek’teki Sih Tapnağı’nda 6 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. Minneapolis’teki katliamda 6 kişi öldü, 3 kişi yaralandı, Newton’daki katliamda ise 27 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.
  
      3. Uğursuz ‘Elit’ saldırısı
1999’da basılan kitabında David Icke; 2000-2002 yılları arasında A.B.D.’ne büyük bir saldırı olacağını yazmıştı. 

4. Gerçek’in Titreşimleri
David Icke, 1993 yılında basılan ‘ ‘Gerçek’in Titreşimleri’ adlı kitabında milenyum sonrasında dünyada savaşların çıkacağını, ‘Birleşmiş Milletler’in bile etkisiz kalacağını yazmış, 2000 sonrasında Meksika Körfezi ve New Orleans’ı tayfunların vuracağını belirtmişti.

5. Turkuvaz kıyafetler
David Icke’a göre turkuvaz rengi, pozitif enerjiye kanal oluyordu. 90’lı yıllarda sürekli olarak turkuvaz renkteki spor giysileri ile çok konuşulmuştu. İlginç bir şekilde bu rengin etkisini çok iyi biliyordu.

6. Holografik Evren 
David Icke hep, insanların hologramda yaşadıklarını, prensibin ise;  ‘yerçekimi’ ve ‘titreşim’ olduğunu iddia ediyordu. Bu teori ile hep alay edildi, şimdi ise Japonya, İberaki Üniversitesi’nden Profesör Hyakutake ile ekibi makul bir biçimde bu yolda araştırmalar yapıyorlar.

7. Üçüncü Dünya Savaşı
Icke, Müslümanların Batı’ya karşı kutsal bir savaşa koşullandırılacaklarını söylemişti.  

8. Telepati
Icke, herzaman telepatinin paranormal bir kavram değil, elektromanyetik alanlarla bağlantılı olduğunun bilimsel olarak kanıtlanabileceğini iddia ediyordu. Bu iddia Kanada, Ontario Üniversitesi tarafından doğrulandı.

9. Bebeklere mikroçip implantı/yerleştirilmesi
Icke, uzun süredir hükümetlerin yeni doğan bebeklere mikroçip takılması konusunun hükümetler tarafından görüşüldüğünü, yakın zamanda Avrupa Birliği’nde uygulanacağını söylüyor. Çoğunluk,  kişilik hak ve özgürlüklerini koruma ve muhafaza etme açısından karşı koyuyor.

10. Kukla Obama
Icke, 2008’de Obama’nın seçim kampanyasının, Obama Operasyonu adı ile bir ‘akıl oyunu’ndan da öte olduğunu belirtmişti.

Bu da ‘http://davidicke-turkce.blogspot.com’ dan bir saptama:

(13 Haziran 2013 tarihli Hürriyet gazetesi haberi) :

Japon araştırmacıların yaptığı bilimsel bir araştırma, 10 aylık bebeklerin zor durumda kalanlara yakınlık duyduğunu ve bunu sözlü olmayan yollarla ifade edebildiğini gösterdi. Araştırmacılar, geometrik şekillere yönelik hedef ve amaç belirleyebilen bu yaş grubundaki bebeklerin, saldırganlığa verdiği tepkiyi görmek amacıyla hareketli geometrik şekillerin yeraldığı bir video ekranından yararlandı.
KURBANI ALGILIYOR
Deney sırasında bebeklere, sarı bir küpe saldırarak parçalayan mavi bir topun görütülerini gösteren araştırmacılar, bebeklerin her seferinde mavi top yerine, saldırıya uğrayan kurban durumundaki sarı küpe yönelerek ulaşmaya çalıştığını gözlemledi. Mavi top ile sarı küpün rollerini değiştiren ve görüntülere saldırgan olmayan nötr bir şekil de ekleyen araştırmacılar, bebeklerin yine de kurban durumundaki şekli tercih ettiğini belirledi. Araştırmacılar bu davranışın, bebeklerin kurban durumundaki şekli tercih etmesinin nedeninin, saldırgan roldeki şekilden korkmasından kaynaklanmadığını gösterdiğine işaret etti.
ZOR DURUMDAKİNE YAKINLIK DUYUYOR
Araştırma görevlisi, gelişim psikolojisi uzmanı Yasuhiro Kanakogi başkanlığındaki Kyoto Üniversitesi ve Toyohashi Teknoloji Üniversitesi'nden bilim adamlarının yaptığı bilimsel araştırma "PLOS ONE" adlı bilimsel dergide yayınlandı. Bilim adamları, araştırmanın sonuç bölümünde gözlemlerine dayanarak yaptıkları değerlendirmede, "On aylık bebekler, etkileşim halindeki kurban ve saldırganların rollerini değerlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda bu değerlendirmeye dayalı olarak zor durumda olanlara gelişmemiş seviyede bir yakınlık hissediyorlar. Bu basit tercih, onların daha sonraki yaşamlarında tamamen gelişmiş, zor durumdakine yakınlık duyma davranışı için bir dayanak oluşturabilir" ifadesine yer verdi.
Yukarıda bebekler üzerinde yapılmış olan araştırmada, bebeklerin zor durumda olanlara karşı ‘kurban’ın tarafında yer aldıkları, yani ‘EMPATİ’ duydukları anlatılıyor. Bir hatırlatma yapılacak olursa;  ‘Gerçek’in Titreşimleri – XXXIII,  ‘Avatar’ adlı makalede David Icke’ın insanlarda bastırılmak istenen ‘empati’ duygusu hakkında yazdıkları şöyle:

-“Bütün ‘ayrı kişiler’ formundaki algılamalar arasında empati sağlayan işte bu ‘birbirimizle bağlantıda olma duygusu’... Bu duygu, aşırı tepki ve hareket etmeyi engelleyici bir emniyet mekanizması görevi yapıyor. Empati olmazsa hapı yutarız. ‘Sürüngen’ manipülasyonu, bizi sağ beyin realitesinden  a) yüksek seviyelerdeki farkındalığa ulaşmamızı engellemek için  b) empati duygumuzu bastırmak için koparmak istiyor.”


Paylaşım