24 Haziran 2013 Pazartesi

David'i Anlatanlar (Zen Gardner)

29/05/2013
Yazan: Zen Gardner
                   

'David Icke' Etkisi...

Alternatif veya ‘Gerçek Hareketi’nden bir kişi var ki, o da çok saygı duyduğum ve beni oldukça derinden etkilemiş olan David Icke’tır. Onun cesur, gözükara, hatta ‘Gerçek’ ve ‘Sevgi’ ile ilgili ana prensipleri açıklarkenki heyecanlı, bazen küstah, ama çok güç verici, daima iyimser sonuçlara taşıyan tutumu ile, kişisel uyanışımı o kadar etkiledi ve canlılık sağladı ki, bunu kelimelerle anlatmak çok zor. 

Yine de deneyeceğim. Bu aralar bu cesur, kocaman yürekli adama teşekkürlerimi ve minnettarlığımı bir kez daha sunmak istedim. 

Onun hikayesi de hepimizinki gibi. Alay edilmesi, geçirdiği değişim ve bilgilendirmek için verdiği mücadele. Birçok kişi belirsizlik içersinde kekelemelik aşamasındayken, onun oluşturduğu örnek birçoğumuzun yolunu açtı. Bu, ‘birisi diğerinden daha iyi’ anlamına gelmiyor, ama cesur birisi çıkıp da dudak büken muhaliflerin olduğu bir toplumda konuşulması imkansız bigileri vermeyi sürdürüyorsa, bu oldukça dikkate değer bir durumdur. 

21 Haziran 2013 Cuma

Halkın Sesi, Uluslararası TV-Radyo

21 Haziran 2013

Başardık!


Halkın Sesi, 200.000 Pound’u aştı! 30 Haziran’daki son hedefimize ulaşmak için 10 günümüz var. Bu miktar; birinci sınıf, 24 saat sansürsüz, yıldızlarının ise sadece ‘bilgi’lerin olacağı bir ‘Dünya/ Uluslararası TV-Radyo istasyonu için gerekli olan teknoloji ve uzman kadro için kullanılacaktır.

Hiçbir kar amacı gütmeyen ‘Halkın Sesi’, daha yayına bile girmeden bir fenomen oldu!

http://www.indiegogo.com/projects/the-people-s-voice

Halkın Sesi, Uluslararası TV-Radyo

David Icke’ın Websitesinden duyuru...
6 Haziran 2013

Vay be!

Hayatımın hiçbir döneminde, dünyadan bu kadar sel gibi güçlü bir destek gören bir olay görmemiştim. 30 günlük bir süre koymuşken, 100.000 Pound’luk hedef sayıya sadece 6 gün gibi bir sürede ulaştık! 

Bu demektir ki yayına giriyoruz! Ve eğer destek bu seviyede sürerse 30 günlük süre içersinde, ‘şirket medyası’ ile ‘en üst kalite iletişim teknolojisi’ düzeyinde rekabet edebiliriz. Bu sayede, anında HD resim kalitesinde canlı yayın gerçekleştirebilir, yeterli fonu sağlayabilirsek, aşağıdaki linkte belirtilen seviyede bir teknoloji ile hizmet verebiliriz. 


Bu destek sürerse içerik, program kalitesi ve hız sağlayacak prodüksiyon için gereken personeli de temin edebiliriz. Birkaç hafta önce şekillenmiş olan bir fikir bu kadar müthiş bir destek gördüyse, herhalde etkisi de müthiş olacaktır. 

Lütfen hiç unutmayın. Benim bu paranın tek kuruşu bile benim cebime girmeyecek. Ben de çalışanlardan birisi olacağım, ama hiç para almayacağım. ‘Halkın Sesi’ , hiçbir kar amacı gütmeyen bir girişim olup, her bir kuruşu, daha fazla izleyici, daha fazla bilgi ve daha fazla kalite içermesi için harcanacaktır. 

Kasım ayında yayına başlamak üzere ihtiyacımız olan minimum miktara ulaştık bile. Bu miktarı ne kadar yükseltirsek, ilk günden itibaren o kadar daha iyi ve etkin oluruz.

İngiltere ve A.B.D.’nden birinci sınıf sunucuların yer alacağı ekipte İngiltere’nin ünlü sunucularında Sonia Poulton ve Russell Brand, Amerika’dan Luke Rudkowski ve Avustralya’dan Max Igan yer alacaklar. Ayrıca müzik, belgesel ve ‘gerçek’in doğası konularında programlar gerçekleştirmek üzere daha birçok kişi ile görüşmeler yapılıyor.

Halkın Sesi-Yarı yol

Rüya devam ediyor. ‘Halk’a ciddi bir ses verebilmek için gerekli olan teknoloji ve personel ile seslenecek TV ve Radyo istasyonuna doğru hızla yol alıyoruz. 150.000 Pound’luk hedefimize ulaştık, şimdi de 20 Haziran’a kadar 200.000 pound’luk bir hedef koyduk.

Bu miktarın en güzel tarafı, ancak verebilecekleri kadarını veren bir sürü insanın olması. Her zamanki gibi, en fazla katkıda bulunanlar en aza sahip olan insanlar oldu. 

Birçok kişi şunu soruyor: “Peki biz ne yapabiliriz?”

Yapacakları şey şu: Ben ve Sean, bütün riski üzerimize aldık, kendini bu işe adamış olan bir ekiple birlikte bu rüyayı gerçekleştirmek için bekliyoruz. Parası bol olup bir fark yaratmak isteyenler için söylüyorum- yapacağınız tek şey bir katkıda bulunmak, zaten o zaman ‘ben ne yapabilirim?’ diye sormaya bile gerek kalmaz. 

Neden halkın, ‘halkın sesi olmayı reddeden şirket medyası’ ile aynı seviyede bir teknolojisi ve iletişim potantiyeli olmasın? Medya profesyonellerinden oluşan bir ekibimiz var ve şirket medyasının ödemelerinden çok daha düşük ücretler ile, şirketin karı için değil, aynı standart ve kalite ile, ellerine tutuşturulan hep aynı şarkıların metinlerini değil, sadece ‘gerçek’i aktarmak için çalışacaklar ve bu istasyonun yayına başlaması için de çok sabırsızlanıyorlar. 

Bunu yapmak için bir fona ihtiyaç var ve bu miktarın 300.000 Pound kadar olacağını tahmin ediyoruz.

Ben hiçbir ücret almadığım gibi almamaya da devam edeceğim, ama bu olayın istediğimiz kalitede gerçekleşmesi ve dünyadaki halkın farkındalığını sağlamak için sizin desteğinize ihtiyacımız var. ‘Özgürliğin Sesi’nin, ‘Bastırmanın Sesi’ ile rakabet edebilmesi için aynı teknolojiye sahip olması gerekiyor. 

Şimdiye kadar bizi bu miktara taşıyanlar, verebilecekleri kadarını vermiş olanlar. Peki bu miktarın tamamını verseler bile sarsılmayacak olanlar neredeler? 

Bu kişilere sesleniyorum: Ya katkıda bulunun, ya da sesinizi kesin!

Bu bir oyun değil. Burada çocuklarınızın ve torunlarınızın tehlikede olan geleceğinden söz ediyoruz.

A.B.D.’nden çok az katkı geldi, oysa hedefimize ulaşabilirsek, oraya da odaklanacaktık. Unutmayın, burası sadece İngiltere’deki olayları kapsayan Londra’da yerleşik bir istasyon olmayacak. Bütün kıtalardan bütün kıtalara yayın yapacak ve rengi, inancı, kültürü ve dini ne olursa olsun bütün dünyayı bir araya getirecek bir araç olacak.

Despotizmin dünyadan silinmesi için insanlar barış içinde, aynı amaç için bir araya gelmeliler. Bunu yapabilirsek, iskambilden yapılmış ev çöker ve az sayıdaki grup, çok sayıdaki grubu yönetemez hale gelir. 

20 Haziran’a kadar hedefimiz 200.000 Pound.

Eğer bu hedefe ulaşırsak birisi Londra, diğeri A.B.D.’de , iki yayın birimi kuracağız. Şimdilik hergün A.B.D. ve İngiltere’den, hedefe ulaşırsak Avustralya, Orta-Doğu, Afrika ve dünyanın dört köşesinden yayın yapacağız. Sıcak gelişmeleri sunacak bir muhabir ve kameraman sayesinde haberler, HD kalitesinde, stüdyodan anında verilebilecek. (Sky News ve diğer şirket medyası kanalları gibi).

Boston bombalanması veya Londra’daki Woolwich olayları gibi olayları düşünün. Bu ekipmanla ekibimizi hemen oralara gönderip gerçekte neler olduğunu öğreneceğiz. Olay yerinde görgü tanıkları ile yapılan görüşmeler, ‘şirket medyası’ sansüründen geçmeden sunulacak.

Ne kadar çok katkıda bulunursanız, o kadar daha büyük ve o kadar daha iyi yayınlar gerçekleşecektir. Bu, kar amaçlı bir girişim değildir, her kuruş istasyonun varlığının sürdürülmesi için kullanılacaktır.

30 Haziran’a kadar hedefimiz 300.000 Pound.
O zaman bu ‘Halkın Sesi’ değil, ‘Aslan’ın Kükremesi’ olacaktır. 

Haydi, bunu yapabiliriz ve bu fırsat karşımıza bir daha çıkmayabilir. Yakalamak için henüz fırsatımız varken bu fırsatı yakalayalım.
Çalışmayı biz yapacağız, riskleri biz alacağız, ama bunu, fark yaratacak ölçekte yapabilmemiz için sizin desteğinize ihtiyacımız olacak.

Sizce ‘Halk’ın bir ‘Ses’e ne kadar ihtiyacı var?



13 Haziran 2013 Perşembe

Gerçek'in Titreşimleri - XIX

(Bundan 3 yıl önce, David Icke’ın yazmış olduğu 28 Mart 2010 tarihli yazı)

‘Gerçek’in Titreşimleri, kontrol sistemine son verecek!

Belki  henüz öyle görünmüyor olabilir, ama sizi temin ederim,  kontrol sistemi çöküyor. Belki çılgınca gelebilir, ama gün geçtikçe bu kendini daha çok belli ediyor.

Tabii ben deliyim ya, çok şükür. Bu 'çok akıllı' dünyada akıllı olmayayım teşekkürler, ‘deli’ kalmayı tercih ediyorum.

Realite, dolayısıyla da kontrol sistemi, ‘çoklu seviyeli’ olarak çalışıyor, biz de ‘görünen ışık’ frekans menzilinde, sadece holografik alemi görüyoruz. Beden aklımız deşifre edemediği için de, akıl bilincimiz bunu reddediyor. Oysa realite ve varoluş, insanların algılama menzilinin sonunda bitmiyor.

4 Haziran 2013 Salı

David Icke’ın websitesinden Duyuru: Halkın Sesi




HALKIN SESİ
Şirket Medya’sının hiç dokunmadığı bilgi, olay ve görüşlerin yayınlanacağı özgür ‘Dünya Internet TV ve Radyo istasyonu’ Not: Lütfen unutmayın, 100.000 poundluk hedefimize ulaşamazsak, katılımlarınız tam olarak geri ödenecektir.

‘Halkın Sesi’ nedir?
Dünyadaki düzgün insanların, gözetleme tiranlığı ve baskısına karşı  ‘Ne yapabilirim?’ sorusu çok soruluyor. ‘İnsanlar seslerini duyurabilmeliler!’ dendiğini ne kadar çok duyuyoruz.
İşte, ‘Ne yapabilirim?’ sorusuna verilecek bu  cevap, insanların sesinin duyulabileceğini garanti edecek.
Yaklaşık çeyrek asırdır dünya çapında,  sırlar ve bastırılmış bilgileri aktarıyorum.  Yirmi yıl gazete, radyo istasyonları ve BBC televizyonunda çalıştım.  Alternatif medya konusunda da yeterince tecrübem var.
Şu bir gerçek ki; şirketlerin sahibi olduğu günlük medya, size asla gerçeği  de söylemez, dünyada gerçekten neler olduğu konusunda bilgileri de ifşa etmez.  Yani şirketler ve hükümetler, sahibi oldukları medya yoluyla kendilerini  ifşa edecekler öyle mi? Şaka mı ediyorsunuz?  
İşte nu nedenle şirket medyası, halkın ilgisi doğrultusunda hizmet vermez, sadece  efendisi olan şirketlere  ve hükümetlere hizmet eder.  Açıkçası, şirketler halkın sesini duyurmaz, dolayısıyla bunu kendimiz yapmalıyız. Bu bizim için iyi bir fırsat ve bu çöküş, ekonomik bir tiranlığa dönüşmeden, gözetleme baskısı da- insanlık adına geriye kalmış ne varsa- arkamızdan kapıyı kapatmadan önce davranmakta yarar var.
Yayına başlamamız için aylar içersinde en az 100.000 pound bulmamız lazım. Bu sayının üzerindeki herhangi bir rakam ise ‘Halkın Sesi’ni,  gittikçe daha büyük, daha iyi ve daha etkin hale getirecektir. Rüyalar gerçek olabilir ve bu rüya da bu ölçü oranında realiteye dönüşebilir.
Bu benim rüyam.  Bu suretle protestoların ötesine geçilebilir, medya  bypass yapılabilir. Şirket medyası, sansür nedeniyle araştırmayı reddeder. Oysa  dünya insanlarının, dünya olayları hakkında  gerçeklerin anlatıldığı özgür bir mikrofon ve kameraya, doğrudan erişimleri sağlanabilir.
‘Halkın Sesi’ Londra’dan yayınlanacak, ama bu bir ‘dünya’ istasyonu olacak. Bunda hepimiz biriz, bir araya gelmeli, birlikte konuşmalı, dünyadaki uyanış için birlikte çalışmalıyız.
Hergün, İngiltere, A.B.D., Avustralya/Yeni Zelanda, Afrika ve her yerdeki sunucularla gerçekleştireceğimiz kaliteli bir yayın programımız olacak.
Ne yayınlayacağız?
Şirket medyasının görmemezlikten vey a duymamazlıktan geldiği, özellikle de Orta ve Yakın Doğu’daki insanların vereceği doğru bilgiler ve deneyimlerinin sesini duyurmak istiyorum.

Paylaşım