29 Temmuz 2017 Cumartesi

Hayatla akmak


Gerçek'in Titreşimleri - 71

Hayatla akmak...
(27 Şubat 2011 tarihli videodan)


0:01:
Her zaman gördüğüm bir şey var. Bu aynı zamanda son derece basit şeylerin son derece karmaşık hale getirilmiş olduğunu insanlara anlatmak açısından çok önemli. “Bu, bu kadar da basit olamaz dostum!” derler.. Hah, oysa öyle, hem de çok basit!... Çünkü akıl, yani sol beyin, yani realiteyi deşifre eden beden seviyesi, her şeyi karmaşık olarak görür, neden? Çünkü sol beyin her şeyi her şeyden ayrı veya kopuk olarak algılar. Her şey çok karmaşık gibi görünür, çünkü şurada bir parça vardır, orada bir parça vardır vs. Oysa “bütün”ü gördüğünüz zaman hepsinin aynı şeyin bir ifadesi olduğunu görürsünüz, bu kadar basittir.

0:42:
O zaman hiç de karmaşık olmadığı anlaşılır. Neyse, şimdi o Guru’ları, “Yeni Çağ” Guru’larının dediklerini duyuyorum; “Kendi üzerinizde çalışmalısınız”diyorlar. Hayır, hiç de kendi üzerinizde çalışmanız gerekmiyor. Sadece hayatın size gösterdiği işaretleri okumanız gerekiyor. Çünkü zaten hayat, başlıbaşına kendi üzerimizde çalışmak! Hayatınıza bakarsanız, işaretleri izlerseniz, işaretler size duvarların nerede olduğunu gösterir, öyle değil mi? Bazen hayatınıza belalar getirerek duvarların nerede olduğunu bile gösterir, değil mi? O zaman hiç olmamasını dilediğiniz çok zor dönemler geçirirsiniz. Oysa işaretleri okuyabilirseniz, "bu bela benim için ne anlatmak istedi, şu ya da bu kişi benim içimdeki neyi temsil ediyor" diyebilirsiniz.

3 Temmuz 2017 Pazartesi

Ay, sandığınız şey değil

Gerçek'in Titreşimleri - 70

“Ay”, olduğunu sandığınız şey değil.


Ay, bulunduğu konum itibariyle öyle bir yerleştirilmiş ki, tutulma olduğu zaman güneş kadar büyük oluyor. Bu yüzden tutulma yer alıyor. “Ay’ı Kim İnşa Etti” kitabın yazarları şöyle anlatıyorlar: 

“Ay, olması gerekenden daha büyük, olması gerekenden daha eski ve kütlesel olarak olması gerekenden daha hafif, yörüngede olmaması lazım ve en ilginç yanı, Ay’ın varlığı ile ilgili bütün mevcut açıklamalar tartışmaya açık ve çoğu da sığ bilgiler. 

Ay’ın nereden geldiğini sorduğunuz zaman şöyle bir hikaye anlatılıyor; Bilim dediğimiz şeyde hep olduğu gibi insanların hep gerçek olarak benimsedikleri şey aslında teori olup sürekli olarak tekrarlanarak gerçeğe dönüştürülüyor, ama sonra geri dönüp bir bakıyorsunuz ki hala sadece teori olmaktan öteye geçememiş! Birinci teoriye göre Ay, “çarpma” teorisine göre oluşmuş, ya da “büyük çarpma” teorisine göre... Yani Mars tipi bir gezegen gelmiş, dünyaya çarpmış, büyük bir parça kopmuş ve “Ay” meydana gelmiş. 

Paylaşım