30 Aralık 2019 Pazartesi

Yedi yaşına kadar programlanıyoruz

“Gerçek”in Titreşimleri - 94

Hayatımızın ilk 7 yılında nasıl programlanıyoruz?

 




David Icke:
Olduğunuzu zannettiğiniz şey değilsiniz!

Dr.Bruce Lipton:
“Matrix filmi bir bilim kurgu filmi değil, o bir belgesel!

David Icke:
“Normal” in bir şekilde yüklenmesi.

Dr.Bruce Lipton:
Beyin bir Ipad gibi, bilinç, içinde yaratabileceğim bir ekran gibi, ama sabit sürücüde bir şey yoksa, o zaman yaratamam.

David Icke:
İnsan hayatına baktığınız zaman görüyorsunuz, bu tam bir algılama programlaması ve beşikten mezara kadar yükleniyor. Doğuyorsunuz ve algılama açısından derhal anne-babalarınız tarafından etkilenmeye başlıyorsunuz. Tabii ki onlar kötü değil, ama şimdi sizin geçeceğiniz sistemden onlar da geçmişler. Sistemi de, delileri de “normal” olarak kabul etmişler, bu durumda sizin için doğru olanı yapmak istedikleri için de o algılamaları size geçirecekler.

Dr.Bruce Lipton:
Doğarken nasıl programlanıyoruz. Hayatımızın % 95’i hayat programlanmasından kaynaklanıyor. Hayatımızın ilk yedi yılını nasıl yaşıyoruz?

11 Ekim 2019 Cuma

Yapay Zeka Planı


Yapay Zeka Planı



 
https://www.youtube.com/watch?v=4ZSmB45oiaM 

“Gerçek’in Titreşimleri” - 92

Bir hazırlanma işleminden geçiriliyoruz. (Bizi hazırlıyorlar). Birinci aşama: Elde tutulabilen teknoloji. Akıllı telefonlar, tabletler v.s. Bu zaten kısmen başarıya ulaştı, yani büyük şehirlerde şöyle bir etrafınıza bakın ve bu bağımlılığı gözlerinizle görün. Üstelik özellikle de gençleri hedef alıyorlar. Neden? Çünkü bu yapay zeka olayını getirdikleri zaman şimdinin gençleri ve çocukları, birer yetişkin olmuş olacaklar. Bunun gerçekleşmesi için insanları teknoloji bağımlısı yapmaları lazım. Bu suretle insanlar belirli bir noktada her şeyi, sanki dünyanın en doğal olayıymış gibi kabullenecekler.

67 yaşındayım. 1952’de doğdum, dolayısıyla eskiden dünya nasıldı bilirim. Ancak şimdi bu dünyaya doğanların bildiği dünya, sadece bu dünya. Eskiden nasıl olduğunu bilecek bir gözlemleri yok. Bu bir teknoloji dünyası ve şöyle çalışıyor.

Ne kadar hızlı bir şekilde geliştiğini görüyorum. Birinci aşama; insanların teknolojiye bağımlı olmalarını sağlamak, hem de bu, o kadar güçlü bir bağımlılık olacak ki, en yeni teknoloji ile üretilmiş olan cihazı almak için gecenin karanlığında Apple mağazasının önünde kuyruğa girecekler! Bu durumda insanlar Yapay Zeka’ya bağlanmak için de kuyruğa gireceklerdir. Örneğin daha şimdiden İsveç’te mikroçip takılmış birisi için partiler düzenlenmiş. İşte hepsi birbiriyle bağlantılı.

İkinci aşama; insan bedenine girmek. Elde tutulabilir olanlardan giyilebilen/takılabilen teknolojiye geçiliyor. Bluetooth, Google gözlük, Apple saatler ve bütün diğer cihazlar hepsi bedene giyiliyor. Elektronik dövme dedikleri şey de deriye takılan bir çeşit mikroçip.

Sonraki aşama İsveç gibi yerlerde başladı. Ana fikir bu fikri benimsetmek. Google yöneticisi Ray Kurzweil gibi adamlar. Yani Google ve Facebook aslında tam üstün teknolojiyi sunuyor. İnsanlar bunları sadece sosyal medya operasyonu veya arama motoru sanıyorlar. Hayır, hayır, hayır, bütün bu Google grubu, şimdi ona Alfabe deniliyor, aslında Yapay Zeka teknolojisinin üstün teknolojisi. Amazon da öyle. Amazon’un CIA ve Pentagon “cloud” hizmetleri için yüzlerce milyon dolarlık anlaşmaları var.


23 Mayıs 2019 Perşembe

Hayalet Benlik ve Süper İnsan - New Dawn Söyleşisi

New Dawn Dergisi Ağustos 2016 ─ Marc Star

Gerçek’in Titreşimleri” - 92


(David Icke, global komplo konusunda ana akım inanç sistemlerini sorgulayanların arasında, bir çalar saat gibi en çok sayıda insanı uyandırmış olan bir ikon... Yazma konusunda çok güçlü ve etkili bir kalemi var. Olağanüstü doğal konuşma yeteneğinden başka kendisinden öncekilerde hiç olmayan bir başka becerisi de birbiriyle hiç bağlantısı yokmuş gibi görünen noktaları birleştirip, ortaya büyük bir tablo çıkarabilmesi. Bu tabloyu açık zihinlere açıkladığı zaman o kişilerin, piksellerden oluşmuş sis perdesinin arasındaki görüntüleri görebilmesini sağlıyor. Ve, bu alandaki araştırmacılar arasında belki de insanların “Vay be! Şimdi anladım!” demesini en çok O sağlamıştır). 

(Avustralya’da yerleşik, New Dawn Magazine’den (Yeni Tan Dergisi) Marc Star’ın David Icke ile Ağustos 2016’da yapmış olduğu söyleşinin 1. Bölümü, “David Icke Türkçe Blogda”, 16 Ocak 2017 Pazartesi tarihinde Gerçek”in Titreşimleri – 63 sayısı olarak yer almıştı. Söyleşinin 2. Bölümü, okuyucuya kolaylık sağlaması açısından aşağıda tekrarı verilen 1. Bölüm ile birlikte sunulmaktadır). Bölüm 2'ye atlamak için tıklayın.

BÖLÜM 1 :

Marc Star:
2009’da Melbourne’deki konuşmasını dinledikten sonra David Icke’ın şimdi okumakta olduğunuz bu yazıyı yazan kişinin üzerinde de büyük bir etkisinin olduğu kesin. En sonunda, 11 Eylül saldırısının çok daha önemli bir dönüm noktası olduğunu ve çok daha kapsamlı bir hikayeye nasıl oturduğunu anladım. Bu, David Icke ‘ın, 26 yıldır araştırıp izini sürdüğü ve gittikçe güçlenen küresel gücün hikayesi. Ancak küresel komplo konusunda, David Icke’ın pek çok araştırmacıdan farklı olan yönü, noktaları birleştirmenin ötesinde, planın nerelere ulaşacağını da görüyor olabilmesi. Kitaplarında ve konuşmalarında verdiği bilgilerin çoğu doğru çıkıyor. Terör savaşı, küresel ekonomik çöküş, elit tabakanın pedofili halkaları, nakitsiz toplum, implant edilen mikroçipler, batının Rusya ve Çin’e karşı gerilimi tırmandırma politikası v.s.

David Icke yaklaşık 30 yıldır, eşzamanlı dışavurumları izleyerek bugün bulunduğu dünya sahnesine ulaştı. O zamanlar dünya bu gerçekleri hazmetmeye hazır olmadığı için, David kendisini müthiş bir alay bombardımanı ve gözden düşürme kampanyasıyla karşı karşıya buldu. Ancak ayakta kalmayı başardı. Araştırmaya, yazmaya ve konuşmaya devam etti.
New Dawn dergisi uzun bir süredir, David Icke’ın çalışmalarına destek vermektedir. Yeni çıkmış olan en son kitabı “Phantom Self” (Hayalet Benlik) ile ona - en son Dünya Turu Konferansları çerçevesinde - Avustralya’ya ‘Hoşgeldin’ diyoruz. Dergimiz 26 yıllık geçmişiyle, bir bakıma David’inki ile benzer bir yolculuğu geçirmiş olup, konuların kalbine girme bakımından gerçeğin güvenilir kalelerinden birisidir. Duruşu itibariyle dergimiz de ana akım medyanın eleştirilerinden nasibini almaktadır. Ancak David Icke’ın da vurguladığı gibi, bu, doğru yolda olduğumuzun bir teyididir... 

9 Nisan 2019 Salı

Sürüngen beynin kölesiyiz

Gerçek’in Titreşimleri” - 91

Sürüngen beyin sisteminin kölesiyiz...


Hepsi sürüngen beyin ile bağlantılı, dolayısıyla bu büyüden kurtulmanın bir aşaması olarak önce sürüngen beyinden kopmak lazım, çünkü sürekli olarak bizi korkuyla besliyor; “Şundan kork! Bundan kork!” Güvensizlik, anksiyete, zaten algılamamızı manipüle etmek için yapılan hep bu. Böylece bizi düşük frekanslı halde tutuyorlar, dolayısıyla algılamamız “Ay Matriksi”ne hapsoluyor.
Yapabileceğimiz şeylerden birisi, sadece günlük hayatımızda bu kertenkele beyinle bağlantıyı kesmek. Kızdınız mı, 10’a kadar sayın. Geçmedi, 50’ye kadar sayın. Hala birilerini dövmek mi istiyorsunuz, bir daha 50’ye kadar sayın. Çünkü sürüngen beyin düşünmez, sadece tepki gösterir, bu nedenle çok hızlıdır. 
 
Oysa beyinin “neokorteks” bölümü ayrıntılı olarak uzun düşünür, bu yüzden sürüngen beyinden daha yavaş çalışır. Bu nedenle bir olay olur, sürüngen beyinimizle anında tepki gösteririz, aradan bir iki dakika veya yarım saat falan geçer, “neokorteks”imiz aklı selimle olayı düşünür ve sonra “Aman Allahım! Ben ne yaptım? Bütün onları ben mi söyledim, aman Tanrım, olamaz!” deriz. 

Paylaşım