“Gerçek”in Titreşimleri – 97
Tek Gerçek Sonsuz Sevgi
Birçok Yeni Çağ’cı yıllar boyunca bana kendimi karanlık güçlerden korumam gerektiğini söylediler. Bunun için de bazı ritüeller yapmam ve ‘Işık’tan yardım istemem gerekiyordu. Neden kendimi bir illüzyondan korumam gereksin? Karanlıktan gelecek saldırılara karşı savunma yapmam gerektiğine inanarak sanal realitemde Karanlık’ı yaratıp, kendi gücümden vaz mı geçeceğim? ─ David Icke
Bütün korku, anksiyete, nefret, şiddet, savaş, depresyon ve diğer düşük frekanslı haller, elektromanyetik oldukları için çevremizdeki elektromanyetik atmosferi değiştiriyorlar. İçinde çok negatif bir olay yer almış, çok olumsuz duygular yaşanmış olan bir odaya girdiğiniz zaman, “Odadaki atmosfer (enerjisel olarak) adeta bıçakla kesilebilecek kadar yoğundu” diyebilirsiniz.
Bir de 7 milyar insana ait duygu ve düşüncelerin saniye saniye, kollektif atmosfere ne yaptığını düşünün. Atmosferi elektromanyetik olarak kirleterek bir geri besleme döngüsü yaratıyorlar. O da daha sonra insanların zihisel ve duygusal hallerini daha düşük frekanslı duygu ve düşünceler üretecek şekilde olumsuz etkiliyor. Bunu, kalplerimizi açıp, sevgi, mutluluk ve empati frekansları yaratarak değiştirebiliriz.
Bizi manipüle etmek için kullandıkları skalar alan, herkesi ve her şeyi iyileştirmek için de kullanılabilir. O halde sevgi ve şefkat gibi kalp merkezli haller yaratan çok sayıda insan, başkalarına yararlı olacak daha uyumlu bir alan oluşturabilir ve dünyanın mevcut uyumsuzluğunun dengelenmesine yardımcı olabilir.
Hayat, korkup kaçmak için değildir. Hayat, dolu dolu deneyimleyip keyfini çıkarmak içindir, negatif gücün bize empoze etmiş olduğu haliyle değil.
Oysa insan realitesindeki hayat, anlamsızlık içeriyor. Bu anlamsızlığı ciddiye alacak olursak, sürüp giden bu anlamsızlık “durağan dalga” yaratır. Oysa bu durağan dalganın anlamsızlığının suratına gülüp devreyi kırabilirsiniz. O durağan dalgayı yaratan negatif güç ciddiye alınmayı istiyor, oysa bizim o korkuyu atıp, o negatif enerjinin varlığını reddetmeliyiz. Korkuyla o gücü bizler besliyoruz.
Irk, din, cinsiyetle ilgili olarak birisi diğerini taciz ediyorsa bu bir anlamsızlıktır. Öfke, alınma ve üzüntü ile tepki verirsek, ona güç vermiş oluruz. Halbuki korkmadan, saçmalığını yüzüne vurup gülebilirsek gücünü yok etmiş oluruz.