25 Haziran 2018 Pazartesi

Hiç yorulmuyor musun?

Gerçek’in Titreşimleri – 84
 

(Brian):
Son 3 yıldır şu 10 saat süren sunumlarını yapmak üzere dünyayı dolaşıyorsun. David, bu enerjiyi nereden buluyorsun? Bunu nasıl yapıyorsun?

0:12:
Bize dayatılmış olan kimliğimize karşın, gerçekte kim olduğumuz algılamasından çıkarak hareket edersen bilirsin, enerji nedir? Enerjisizlik nedir? Bu bir algılamadır!

0:32:
Bilirsin, hani birisini hipnotik bir transa sokup, yorgun olmadığını söylersin, sonra uykuya dalarlar, bu bir algılamadır. Şuradan yola çıktım; ben sonsuz farkındalığın özgün bir odaklanma noktasıyım. Yani sonsuz farkındalığın enerji bulmakta bir problemi olabilir mi? Hayır, enerji sonsuzdur. Sonsuz berekettir. İçine çekilebilirsin, çünkü biz sonsuzuz.

1:10:
Şimdi bunu benimsersen, yani doğarsın, büyürsün, okula gidersin, temel olarak hayatını o program yönetmeye başlar. Bedenin bir “program”ı, bir deviri vardır, devir, diyorum ki; bu oraya kasıtlı olarak koyulmuştur. Ama bu deviri/programı kırabiliriz.

1:30:
Dünya'da var olan her şeye bir bak. Doğar, büyür ve ölür. Bu bir yazılım programı ve tekrarlanan bir devir. Daha ziyade sahte bir “rastgelelik”, ama bunu kırabilirsin, çünkü bu bir illüzyon, sadece bir algılama programı. İçsel kimliğinize dönerseniz, bunu aşabilirsiniz.

1:48:
Dolayısıyla, hiç yorulmuyorum demiyorum, tabii ki zaman zaman yoruluyorum, ama ne zaman enerjiye ihtiyacım olsa, oradadır. Bugün buraya geldiğimde, son günlerde bir sürü şey yapıyordum, sonra buraya geldim. Yorgun muyum? Sen başlar başlamaz bum, yorgunluk nereye gitti? Artık burada değil. Çünkü o bir illüzyon.

2:12:
Bir illüzyon. Bizim realiteyi algılamamızın bir dışavurumu. Biliyor musun, bazen bayağı duygusallaşıyorum. Dünyaya bakıyorum, çekilen acıları görüyorum, hasta insanlara bakıyorum, hiç hasta olmaları gerekmiyor, insanlar duygusallık içindeler, hiç gerekmiyor, ırk, cins, kültür veya ülke için savaşıyorlar.Oysa hepimiz biriz. Gerçekten çok çok üzücü...

2:46:
Ama işte beni ilerleten de bu, çünkü neticede bunu değiştirecek olan bilgi. Çünkü bilginin bu şekilde baskılanmış olması buna neden olmuş...


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Paylaşım