“Gerçek’in Titreşimleri - 86
Beyin ve “Akıllı” Teknolojiye dair...

İngiliz Nörolog Profesör Susan Greenfield İngiltere’de Lordlar Kamarası’nın bir üyesi. 2014’te basılan “Zihin Değişimi” adlı kitabında insan beyninin sosyal medya/akıllı telefon çağından nasıl etkilendiğini anlatıyor. Beyin çevreye adapte oluyor; ama bu çevre sürekli olarak değiştiği için beyin de aynı şekilde kayıtsız şartsız değişiyor. Bilim adamları; “Beyin oluşmuşsa değişmez” derler, ama şimdi öyle olmadığını biliyorlar. Şimdi onlar da biliyorlar ki, beyinin bir çeşit özelliği var ve aldığı bilgiye göre değişir.
George Mason Üniversitesi’nden
bir nörolog olan James Olds; “Beynin,
birden doğaçlama olarak kendisini yeniden programlama yeteneği
var. Çalışma şeklini değiştirebiliyor.”
diyor. Canlı türleri, değişen çevreye beyinleri vasıtasıyla
adapte oluyorlar ve bu genetik uyumluluk hayatta kalmak için onlara
yeni yetenekler sağlıyor. Bu işlem yeterince hızlı gelişirse
buna “mutasyon/dönüşüm/değişim” deniyor, ama bu
gerçekleşmezse o zaman “tükenme/yok olma” şeklinde ifade
ediliyor.
Akıllı telefonlar, Internet
ve sosyal medya, çok kısa bir sürede beyinde inanılmaz etkiler
yaptı. Japonya’daki Tohoku Ünversitesi’ndeki araştırmacılar,
uzun süre ile televizyon izlemenin çocukların beyin yapısına
zarar verdiğini saptamışlar. Zaten uzun zamandır bilinen bir
gerçek şu ki, televizyon bağımlılık yaratıyor ve insan
beynini, hipnoza benzer bir zihin hali olan alfa dalga haline taşıyor
ve bilinçaltının sınırsız bir şekilde programlanmasını
sağlıyor.
Amerikalı psikofizyolog
Dr.Thomas Mulhooland, televizyonun zihin kontrolü potansiyeli
üzerinde araştırma ve çalışmalar yapmış. Dediğine göre alfa
dalgaları sadece 30 saniye sonra beliriyor ve ardından izleyiciler
sanal bir transa giriyorlarmış.